Ölümden Sonra Ruhlar Nereye Gidiyor? Ruhlar ve Kabir Hayatı Hakkında Bilgiler!

Ölüm yok olma karbon döngüsüne karışma değildir aksine ölüm başlangıç ve gerçek sonsuz hayata ilk adımdır. Hadislerde belirtildiği gibi dünya hayatı çok sıcak bir çölde bir ağacın gölgesinde dinlenmeye benzer çok kısa bir zaman dilimini kapsar. Örneğin toprağa attığımız çekirdek önce yok oluyor gibi görünmesine rağmen daha sonra bir ağaç bir meyve bir çiçek olarak var oluyorsa bizler içinde ahiret aynı şekildedir. Bu yüzden dikkatli olmak lazımdır. Ölündüğü zaman kabir ve berzah alemine giriş yapılır iyi ya da kötü sonuçlar ile karşılaşılır. Eğer dünya hayatında pozitif ve salih bir hayat yaşandı ise muazzam ötesi bir hayat sizi bekler fakat Allah Teala’dan uzak ve alakasız bir hayat yaşandı ise çok acı bir son beklemektedir. İnsan ölünce yapılan araştırmalar çok küçük bir ağırlığın eksildiğini bulmuştur işte burada eksilen ruhtur. Ruh adeta her şeyin canlandırıcısı ve vücudun elektriği gibidir. Maddi hayatın devamlılığı için manevi ahvalimiz ruh bulunmalıdır.

Bu sebeple Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe, ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur.” (Tirmizi, Kıyame 26) buyurmuştur.

İmanlı ölen ve kabir azabına yakalanmayan insanların ruhları serbest bırakılmaktadır. Birçok yere gitmesine izin verilmektedir. Aynı anda birçok yerde bulunabilirler. Aramızda dolaşırlar. Hz. Hamza radıyallahu anh ve birçok şehid fetihlere manevi olarak katılıp destek vermektedir.

Ruhlar alemine giden insanları da kabirde karşılarlar. İyi bir insansa çok yüksek şahsiyetler onları karşılar. Kabir komşulukları da aynen bu dünyada olduğu gibi öbür dünyada vardır. Allah bizleri Rasulullah aleyhissalatüvesselam efendimizin karşılayacağı bir hayat ve ölüm ile şereflendirsin. Amin.

Bir insan boğulduğu zaman tek ihtiyacı yardım olduğu gibi ölen insanın da tek ihtiyacı yardımdır yardımdan kasıt ona yapılan dualar istiğfarlar sadakalar ve benzeri hayırlardır. Bu güzel hediyeler onlara harika bir şekilde ruhani ziyafet şeklinde sunulur. Peygamberimiz kabirleri ziyaret ederken ahireti hatırlamamızı, ölülere dua etmemizi tavsiye etmiştir. Bir hadisi şerifte:

“Kabirleri ziyaret ediniz! Kabir ziyareti, ölümü hatırlatır.” (İbni Mâce, Cenâiz 47) denilmektedir.

Abdullah ibni Abbas diyor ki, Resulullah Medine’de, kabristan yanından geçiyordu. Kabirlere bakarak,

“Esselamü aleyküm ya ehlel-kubur! Yagfirullahü lena ve leküm, entüm selefüna ve nahnü bil-eser.”

buyurdu. Bu hadise dayanarak ölülere selam vermek kabir ehline sünnettir. İman ehli insanların ruhları serbesttir ve selamları alırlar. İman ehli olmasa bile kabir ehlinden her kişi gelenleri duyar. Fakat dünyevi düşünmemek lazımdır. Oradaki insanların toprakta kaldığını düşünmek yanlıştır. Orası farklı bir alemdir. Buna şöyle bir örnek verilmektedir güneş çok yüksekte fakat aynadan yansıması ile ışık alınıyor aynayı kırarsanız güneşe bir şey olmaz bu bir misaldir.

Kutlu ve iyi ruhlar ölünce göklere mi çıkıyor?

“Muhakkak! Şüphesiz iyilerin kitabı “İlliyyûn” dadır. İliyyûn’un ne olduğunu sen nereden bileceksin? O, yazılmış bir kitaptır.” (Mutaffifîn, 83/18-21)

Abdullah b. Abbas, Kâb. B. Ahbar, Üsame b. Zeyd ve Mücahid’e göre, “İlliyun”yedinci göktür ve cennetlik olanların ruhları da oradadır. (bk. Taberî, İbn Kesir, Râzî, ilgili ayetlerin tefsiri).

Demek ki, herkesin kitabı ruhunun bulunduğu yerdedir. Oradaki mukarreb meleklere teslim edilmiştir.
Yine Kâb ve İbn Abbas’ta gelen diğer bir rivayete göre, müminlerin ruhu Arş’ın yanındadır. Başka bir rivayette cennettedir.

Konuyla ilgili Dahhak’ın görüşü şöyledir: Mümin kimsenin ruhu alındığında, onu alıp dünya semasına götürürler, Her gökte bulunan Mukarrebin melekler, onu oradan alıp sırayla ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci semaya çıkarırlar, oradan da Sidretu’l-Muntahaya götürürler ve “Ya Rabb! Bu senin filanca kulundur.” derler. Allah o kulunun kim ve nasıl biri olduğunu en iyi bilen olarak, onu azaptan emin kıldığına dair mühürlü bir tezkereyi onlara gönderir. “Muhakkak! Şüphesiz iyilerin kitabı “İlliyyûn” dadır. İliyyûn’un ne olduğunu sen nereden bileceksin? O, yazılmış bir kitaptır.” ayetleri bu gerçeğe işaret etmektedir.

Bu konudaki hadisler şu şekildedir:

“Melekler Allah’ın kullarından bir kulun amellerini yukarıya çıkarırken, onu çok fazla bulup överler. Nihayet Allah’ın dilediği yere vardıklarında, Allah onlara şu mesajı gönderir;

‘Siz kulumun amellerini muhafaza ettiniz, ben de onun içini kontrol ettim, bu kulumun amelleri halis değildir (içinde Allah’ın rızası dışında başka maksatlar vardır), bu sebeple onları alıp aşağıların aşağısına (Siccin) götürün.’

“Diğer taraftan bir kulun amellerini yukarıya çıkarırken onu azımsar ve küçümserler. Allah yine onlara şu mesajı gönderir:

‘Siz kulumun amellerini muhafaza ettiniz, ben de onun içini kontrol ettim, bu kulumun amelleri halisdir, onları en yüksek yere götürün.’  (Zamahşeri, el-Keşşaf; Suyutî, ed-Durru’l-Mensur, ilgili ayetlerin tefsiri).

Sahih bir rivayete göre,

“Şehitlerin ruhları Arş’a asılı kandillerdeki yeşil kuşların içinde olur ve istediği şekilde cennet bahçelerinde dolaşırlar.”(Müslim, İmare, 33).

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Back to top button