Öldükten Sonra 3 Hususun Amel Defteri Kapanmaz Bunlar Nelerdir?
Sayfa içerikleri
Ölen Kişinin Amel Defteri Kapanır mı?
Bu yazımızda sizlerle ölen kişinin amel defteri kapanır mı? Öldükten sonra o kişiye duada bulunmak ya da Kur’an okumak fayda sağlar mı? gibi önemli sorulara yanıt aramaya çalışacağız.
Öncelikle şunu net bir şekilde belirtelim ki; ölen bir kimsenin amel defteri kapanmıştır. Bununla birlikte; bazı ameller de vardır ki sevabı öldükten sonra da devam etmektedir. Bu konu ile ilgili olarak Ebu Hureyre’den rivayetle Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) şu şekilde buyurmuşlardır: “Kişi vefat ettiğinde tüm amelleri kendisinden kesilir: Ancak şu 3 husus istisna: arkasından dua eden salih evlat, yararlanılan ilim ve sadakai cariye.”
1) Dua Eden Mümin Evlat: Kişinin ölümünden sonra salih (mümin) olan evladının kendisi için edeceği dua ve yine onun ruhu için okuyacağı Kur’an sevap olarak dönecektir.
2) Devamlı Olarak Yararlanılan İlim: Bir kimsenin, hayatta iken öğrenip neşrettiği ilimdir. Öğrenilmiş olan dini bilgileri başkalarına da öğretme şeklinde olabileceği gibi; bunun yanı sıra, neşir kitap yazarak yayımlamak da olabilmektedir.
3) Sadakai Cariye: “Sürekli hayır” anlamına gelmekte olup kişinin, henüz hayatta iken Allah’ın rızasını kazanmak için insanların kullanımına sunduğu camiler, mektepler, çeşmeler, hayır müesseseleri vb. vefatından sonra da sevabına yazılmaya devam etmektedir.
Amel Defteri Nedir?
Amel defteri, bir kimsenin hayatı boyunca yaptığı iyi ve kötü amellerin yazılmış olduğu manevi defter anlamına gelmektedir. Daha detaylı bir şekilde ifade edecek olursak amel defterini; yazıcı meleklerin tutmuş olduğu davranışlar kütüğü veya kişinin kişinin geçirmiş olduğu tüm ömrünün ayrıntılı bir şekilde kaydedilmiş olup mahşer günü için saklanan büyük defter olarak ifade etmek mümkündür.
Kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’e göre, Kirâmen ve Kâtibin olarak adlandırılan şerefli melekler; buluğ çağından itibaren kişinin yapmış olduğu tüm davranışlarını alıp amel defterine kaydetmektedirler. Bu melek, sağ ve solunda bulunmakla birlikte, her an o kişi ile birlikte bulunmakta ve söylemiş olduğu tüm sözleri de kayda geçmektedirler.
Kişinin tüm yaşamı boyunca yapmış olduklarının yazılıp doldurulduğu amel defteri, büyük Mahşer günü insana sağından, solundan yahut da arkasından verilebilmektedir. Amel defterini sağından alan kimselerin sevaplarının çok olduğun kabul edilip, yine bu kimselerin hesabı da hesabı çok hızlı görülmekle birlikte aile ve yakınlarının yanına büyük bir sevinç ve mutlulukla gitmektedirler. Ve amel defterlerini aldıklarında: “Alın, okuyun defterimi.
Ben gerçekten hesaba uğrayacağımı düşünmüştüm.” derler. Amel defterini sağından alan bu kişiler, çok güzel ve sonsuz bir hayatın içine girerler. Onlara cennetin muhteşem, salkım salkım meyveleri sunulur ve “Geçmiş günlerinizin mükafatı olarak yeyin ve için.” denilmektedir.
Yine kutsal kitabımıza göre, bazı kimselerin amel defterleri ise solundan ya da arkasından verilecektir ki bunlar ise; dünyada iken ahirete unutum zevk ve sefa içerisinde yaşayan, öldükten sonra dirilip tekrar Allah’a döneceklerine inanmayan kişilerdir. Amel defterlerini arkalarından alan bu kimseler; “Eyvah, ben mahvoldum.” diyerek, kendilerini bekleyen alevli ve kızgın cehennemin içine gireceklerdir.
Büyük mahşer gününde bir grup kimse ise amel defterini solundan almaktadır ki bunlar da dünya hayatında iken Allah’ın varlığına iman etmeyip, fakirleri doyurmayan kişilerdir. Bilerek ve aynı zamanda da isteyerek günah işleyen bu kimseler için kanlı irinden oluşan içecekler ve kâfir olduklarından dolayı da ebedi bir cehennem azabı vardır.