Mısır Piramitlerinin Sırrı Nedir?

Mısır Piramitleri, yapıldıkları günden bu yana belki de milyonlarca kişi tarafından eleştirilmiş, üzerinde büyük bir gizem bulunduğu iddia edilmişti. Eski Mısır’dan bu yana yapılmış onlarca piramidin incelendiğinde nasıl yapıldıklarına dair izler bulunamamış, ortaya birçok iddia atmıştır. Birçok gizemlere konu olan bu yapıtlar hakkında yaptığımız araştırmalardan sonra sizlere en güzel ve en gerçek bilgileri sunmaya çalışacağız.

Dünyanın 7 harikası listeleri içerisinde bugüne kadar ayakta kalmış yapı bulmak neredeyse imkansızdır. Sadece Mısır piramitlerinin ayakta kalmış olduğunu görüyor, bu durumun birçok kişi tarafından takip edildiğini görebiliyoruz. Mısır Piramitlerinin Sırrı konusunda hazırlanan belgesel ve kitaplarda somut bilgilerin olmaması insanların bu konuya daha da fazla ilgi duymalarına olanak sağlamakta. Piramit adı verilen yapının Mısırlılara ait olmadığını, onlardan yüzlerce yıl önce yaşamış kişilerin de bu denli büyük boyutlarda piramitler oluşturduklarını görmekteyiz. Bugüne kadar Güney Amerika, Orta Amerika, Çin, Doğu Türkistan gibi bölgelerde de piramit bulunmuş, yapısal olarak aynı şekillere sahip oldukları görülmüştür.

Mısır Piramitlerinin Sırrı konusunda yaptığımız araştırmalarda bölgedeki en eski piramidin M.Ö 2648 yılında Kral Zoser için yapıldığı düşünülmektedir. Kralların ölmesi ile beraber mezarlarının ölümsüz olması için yaptırılan piramitler, ölümden sonra yaşamın en büyük göstergeleri arasında yer almakta. Piramitlerin içerisinde krala ait araçlar, gereçler, altın, silah gibi maddelerin olması bu iddianın güçlenmesine bir hayli katkı sağlamıştır. Hatta yıllar içerişimde birçok piramidin hazineleri yüzünden talan edildiklerini, yıkılma derecelerine kadar ilerlediklerini görmekteyiz. Mısır Piramitlerinin Sırrı konusunda en çok merak edilen konunun inşası ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz.

Mısır Piramitlerini Kimler İnşa Etti?

Bu konu tarih içerisinde birçok kişi tarafından araştırılmış, yapıların kim tarafından nasıl inşa edildikleri incelenmiştir. Doğal olarak o dönemde yaşayan kişiler tarafından inşa edilen yapılar için çok farklı teoriler üretilmiştir. Bu yapıların insan eli ile değil uzaylılar başta olmak üzere birçok doğaüstü canlı tarafından kısa sürede yapıldığı düşünülmektedir. Bölgede kazı çalışmaları yürüten arkeoloji uzmanları; piramitlerin yapımı sırasında görev alan kişilerin köle olmadıklarını, kendi istekleri ile çalışan özgür kişilerden oluştuklarını tespit etmiştir. Piramitlerin çevresinde bulunan kazı alanlarında işçilere ait mezarlar bulunduğunu ve her birisinin kendine ait saygın bir mezar odalarına sahip oldukları görüntülenmiştir. Ustabaşı, maharetli işçilerin mezar odalarının daha geniş, minyatür işlemeli olduklarını açıkça görebiliyoruz.

Bölgede yapılan kazılarda işçilerin mezarlarına büyük önem verildiğini görmekteyiz. İşçilerin kadavraları üzerinde çalışmalarda bulunan bilim insanları o dönemde yaşayan insanların omurgalarına ciddi oranda baskılar, ezilmeler olduğunu tespit etmiştir. Ağır yükler altında sistematik olarak çalışan işçiler, yapıların oldukça kısa süre içerisinde tamamlanmasına olanak sağlamışlardır. Mısır Piramitlerinin Sırrı neden bu kadar irdelendiğine de gelecek olursak; 4500 yıl öncesinde herhangi bir teknolojik gelişme olmamasına karşın 20 yıl gibi bir sürede tamamlanmaları takdir edilmelerine olanak sağlamıştır.

Piramitlerin Gizemli İlginç Özellikleri Nelerdir?

Mısır Piramitlerinin Sırrı konusunda fikir sahibi olabilmeniz için bu yapılara ait bazı özelliklerden bahsedelim;

• Piramitler içerisine konulan sütün asla bozulmadığını, zaman içerisinde kendi kendine yoğurt olduğunu söyleyebiliriz.
• Keops piramidinde çalışan işçi sayısının belirli olduğunu söyleyebiliriz. O dönemde o kadar işçi ile piramidin yapım süresi 600 yılda tamamlanması gerekecekti. Bu yapının 20 ile 30 yıl arasında bitmesi en büyük gizem ve özellik olarak gösterebiliriz.
• Piramitler içerisindeki hava yaz aylarında soğuk, kış aylarında ise orta derecede sıcaktır.
• Keops piramidinin toplam yüksekliğini 1 milyar ile çarptığımızda elde edilen sonucun güneş ile dünya arasındaki uzaklığa eşit olduğunu görmekteyiz.
• Yine Keops piramidinin taban çevre uzunluğunun yüksekliğinin 2 katına böldüğümüzde sonucun pi sayısına eş değer geldiğini görebilmekteyiz.

Yapılar tamamen matematik üzerine kurulmuştur. Taban bölümden en yüksek noktaya kadar geçen sürede yapılabilecek en ufak hata piramidin iptal olabilmesine neden olacaktı. Hiçbir hata olmadan bu tür yapıların inşa edilmesi matematiğin o dönemde ciddi olarak inşa aracı olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.