Kişisel Gelişim Dersleri Sevme Cesareti Kazanmak

Kişisel gelişim dersleri arasında biz insanları yakından ilgilendiren aşk nedir, sevgi nedir, sevme cesareti nedir gibi sorulara cevap vereceğiz. Meraklı gençlerin platformu olarak bu konulara değinmeden kişisel gelişim dersleri hakkında fikir sahibi bile olamayız. Pekiyi sevgili okurlar ,sizce aşk nedir? Kimyası yüz yıllarca araştırıldı, bazı fikirlere göre, toplumca kabul görmüş delilik olarak tanımlandı. Bazı düşünürlerce, doğal bir akış olarak nitelendirildi. Bazılarına göre, diğer yarıyı bulmak için bir araç olarak görüldü. Ama aşk bir kelebeğin kanatları kadar hassas ve sürekli kalma sözü vermez kimseye.

Kişisel Gelişim Dersleri | Aşk Nedir

Onu hapsetmek kuşatmak hele ki evlilikle tapulamak imkansız. Gelirse gelir, giderse gider. Önemli olan o geldiğinde nasıl bir tutum sergileyeceğimiz değil midir? O geldiğinde, onu tanımak da çok zordur. Günümüzde henüz 10 dakikadır tanıştıkları halde bir birlerine aşkım sevgilim diyen insanlar var. Onların duygusu aşk mıdır? Yoksa karşılıklı beklenti içinde kurulan bir ilişki midir? Yoksa aşk paylaşmak mıdır? Hangi tanımı yaparsanız yapın, aşkı tanımlarken eksik bir şeyler kalır.

Onun gelmesi için bazı ön hazırlıklar yapıldığında, geldiği olur. Bu doğrudur, uzun birliktelikler, bir şeyleri paylaşmak bazen aşkın ansızın gelmesini sağlayabilir. Ama onu tutmak imkansızdır. 2 kişi aşık olduğunu sanır ve birlikte olurlar.
Sonra birbirlerinden zamanla soğumaya başlarlar.

Sırlar biriktirmeye ve mesafe koymaya başlarlar. Belki aşk gelip gitmiştir. Ama birlikteliği sürdürmek için başka şeylere tutunurlar. Bunların başında alışkanlıklar ve çaresizlik ve bilinmezlik korkusu gelir. Ama bunlar aşk değildir. Diğerine karşı sorumlu hissetmek veya merhamet etmek de aşk değildir. Aşk nedir? Başta da söyledik, onu tanımlamak zordur ancak ona yaklaşık tanımlar yapılabilir. Diğerine karşı sorumlu hissetmek veya merhamet etmek de aşk değildir. Bu bağ bile birliktelikleri bir süre götürür. Ama aşk geldiğinde, onu baş tacı yapmak; o kelebeğin kanatlarına zarar vermemek, aşkı çıkara kurban etmemek gerekiyor. O zaman biraz daha uzun kalabilir.

Aşk büyük bir cesaret ister. Etrafınızdaki aşıklara bakın, onlar adeta tatlı bir sarhoşluk içindedirler. Tüm mal varlıklarını, aşık oldukları kimseye kurban etmeye hazırdırlar. Mantıklarını değil kalplerinin sesini dinlerler. Çok cesur davranırlar. Gözü kara olurlar. Toplum onları bir nebze kabullenir. Ama sadece bir nebze… Sonra kavgalar ve çatışmalar başlar.

Aşık insan hesap yapmayı sevmez, o kalbini dinler. Fakat aşk ya da sevgi, bir süre sonra bu kimseyi kuşatınca, o da sevdiği kimseyi sahiplenmek ve onsuz bir dünyanın olmayacağına inanmak gibi bir hale girer. Sahiplenme çok aşırı olunca kıskançlıklar, kavgalar ortaya çıkar. Aşk bu durumda barınamaz ve kaçar gider. Bu noktada aşıkların bile, aşık oldukları kişiye biraz özgürlük tanıması ve ona alan bırakması gerekir.