İslamda Burçların Yeri Ve Yıldızların İlmi Nedir

Kelime anlamı kule, kale ve hisar manaları taşımakta olan burç sözcüğü; astronomi terimi olarak bakıldığında, güneş sistemindeki 12 adet takım yıldızına ayrı ayrı verilen isimdir. Çoğulu ise “buruc” olarak ifade edilmektedir.

Buruc kelimesi, Kur’an-ı Kerim‘de yer alan 85. sûrenin de ismi olup bu sûre gökyüzünün burçlarına yeminle başladığından dolayı Burûc Suresi olarak isimlendirilmiştir. Konu ile ilgili ifade ilk ayette geçmekte olup anlamı şu şekildedir: “Ant olsun burçlarla dolu gökyüzüne.”

Astronomi, Astroloji ve Burçlar
İslam’da burçların yeri, astronomi bilim dalının konusuna intikal edecek düzeyde yer almakla birlikte astronomi, bu hususta derinleşebilecek bir bilim dalıdır. Yani bu konuda yapmış olduğu araştırmalarını daha ileriye taşıyabilir ve söz konusu yıldızlar ile alakalı olarak pek çok meçhul bilgiyi aydınlatabilir. Bunun yanı sıra teleskop gibi araçlardan faydalanabilir. Kısaca netleştirecek olursak konu genel hatları ile pozitif bilimlerin, özel alanda ise astronomi bilim dalını konusu olduğu müddetçe İslamiyet ile bağdaştırılabilir.

Astronomi bilimi dışında astroloji olarak adlandırılan ve bilgilerini fal bilimi şeklinde yansıtarak burçlar konusu ile ilgilenen bir alan daha bulunmaktadır. Günümüzde, oldukça popüler olan ve yıldız falı olarak da tabir edilen astroloji, bazı kesimler tarafından her ne kadar bilim olarak adlandırılsa da aksine pozitif bilimler ile hiçbir ilgisi olmayan, yıldız ve galaksilerin hareketlerine paralel olarak gerçekleştirilen muhtelif kişilik yorumlamalarına dayalı bir dal olduğu âşikârdır.


Astroloji olarak adlandırılan ve bilim olmaktan tamamen uzak olan bu yorum dalı, gezegen ve yıldızların hareketlerini kıstas almak suretiyle bireylerin kişilik, karakter, davranış ve davranışları konusunda ilişkiler ortaya koymakta ve doğumunun veya hayatındaki önem arz eden olayların meydana geldiği tarihe göre  bireyler arasında gruplamalar yapmaktadır. Bireylerin kişiliklerini, doğum tarihlerini baz almak suretiyle çözmeye çalışmaktadır. Astroloji olarak adlandırılmakta olan bu yorum dalı, daha eski dönemlerde, yıldız falcılığı anlamına gelen müneccimlik olarak biliniyordu.

Bu şekilde bilimsel dayanaktan uzak, hiçbir pozitif ilme dayalı olmayan yorumlamalar İslamiyet tarafından hiçbir şekilde onay görmemektedir. Bu anlamda ortaya konan yorumlar yalnızca yorum yapanları bağlayıcı nitelikte olup ortaya çıkan yanlışlıkların sorumluları da yine kendileridir. Halbuki insanın kişilik yapısını doğrudan Yaradana vermeyi gerektiren bir Tevhit inancımız söz konusu iken; bunu bir kenara bırakıp Yaradanın elinden alarak yıldızların bazı hareketleri kıstas alınmak suretiyle doğum tarihlerine dayandırmak, gerek Tevhit inancına gerekse pozitif bilimlere tam anlamı ile ters düşmektedir.

Sahip olduğumuz Tevhit inancımız gereği insanı karakteri ile beraber yaratan yalnızca Yüce Allah’tır. Bunun yanı sıra bireyin, sahip olduğu karakterine bağlı olarak terbiye edicisi de yine ondan başkası değildir. Yüce Rabbimiz, yaratmış olduğu kullarını doğrudan şekilde terbiye ettiği gibi, bunun yanı sıra onlara bir din tebliğ edip iradesine kapı açarak da terbiye edebilmektedir. Bireylerin davranışlarını karakterleri çerçevesinde eğitmek suretiyle dizginleyen mertebe hiç kuşkusuz ki dindir. Sonuç olarak kul, nasıl bir karaktere sahip olursa olsun terbiye edilmeye açık bir niteliğe sahiptir.

Astrolojiye dayanan burç yorumlamalarına göre ise kişinin karakteri, doğduğu tarihe sabitlemekte olup eğitilebilir olma niteliğine sahip değildir. Sonuç olarak tüm bu anlattıklarımızı özetleyecek olursak; daha eski tarihlerde “ilm-i nücum” ismi ile adlandırılan astronomi, ilmî bir bilim dalı olup Kur’an-ı Kerim’den destek almaktadır. Bunun yanı sıra astronomi bilim dalının ortaya koymuş olduğu birtakım bilgileri burçlara dayandırmak suretiyle gaybı haberler üreten ve gelecekle ilgili yorumlara yer veren astrolojinin İslâmî yönden hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır.

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Back to top button