Estetik Ameliyatı Yaptırmanın Hükmü Nedir?
Günümüzde dış görünümün güzelleştirilmesi amacı ile yapılmakta olan estetik operasyonlar vücut üzerinde daha çok yüz ve göğüs bölgelerinde gerçekleştirilmektedir. Bu tür operasyonlar esasen maddeci anlayışın teşvikiyle ortaya çıkmaktadır. Peki dinen estetik yaptırmak günah mı?
İslam’ın temel prensiplerine göre akl-ı selim olan her birey yaradanın kendisine ihsan etmiş olduğu vücut görünümüne razı olmak durumundadır. Zira tüm organların uygun şekilde yerli yerinde ve fonksiyonlarını yerine getiriyor durumda olması insanın şükretmesi için yeterli bir sebeptir. İnsanın en ufak bir emeği dahi söz konusu olmaksızın ya da en küçük bir masraf dahi sarf etmeden Allah tarafından kendisine verilmiş olan güzelliğiyle yetinmeyi bilmeli, mevcut yaradılışını değiştirecek şekilde herhangi bir uzvunu estetik gibi operasyonlar ile değiştirme yoluna gitmemelidir. Bu duruma dinî yönden baktığımız zaman üç farklı nokta ile karşı karşıya gelmekteyiz.
Bunlardan ilki vücut estetiğine gitme arzusunun şeytanî bir vesveseden ileri geldiğidir. Cahiliye döneminde Araplar şeytanın vesvesesine uyarak ciltlerini mavi renge boyamakta ve hatta tapınmış oldukları putların adına çocuklarının başında belli bir miktar saç bırakarak bir anlamda estetik bir değişikliğe gitmekteydiler.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) bazı işlemlerde vücut üzerinde gerçekleştirilen değişiklikleri kesin surette men etmiştir. Buhari ve Müslim gibi büyük hadis kaynaklarında rivayet edilmiş olan hadislerde, vücuda güzellik katmak amacı ile dövme yapan ya da yaptıranın, dişlerini inceltmek suretiyle seyrekleştirenlerin, kaşlarını inceltenlerin, saçının üzerine peruk takanların, kısacası yaradanın verdiği vücutsal nimetleri değiştirenlerin ilahi rahmete nail olamayacakları belirtilmektedir.
Vücut üzerinde bu şekildeki işlemleri yapanlar ya da yaptıranlar, yani günümüzdeki literatürü ile estetik operasyonlara başvuranlar, Allah’ın kendilerine bahşetmiş olduğu güzelliği reddederek kadere karşı gelmekte ve ilahi sanatı kabul etmemektedirler. Ortada estetik kaygı dışında herhangi bir mazeret ya da sağlık problemi yokken sadece güzellik sağlama amacı ile estetik operasyon yaptırmak, İslam dininde kesinlikle caiz değildir.
Estetik operasyonların meşru kabul edilmemesine neden olan ikinci husus ise, bu operasyonlar esnasında vücudun çeşitli işkencelere maruz bırakılmasıdır. Vücuduna dövme yaptıranlar, estetik yaptıranlar ya da dişlerini inceltenler vücutlarını eziyet ve tehlike içerisinde bırakmakta yani Allah tarafından kendilerine bir emanet ooan vücutlarını işkenceye maruz bırakmaktadırlar. Zira estetik operasyonlarda bıçak altına yatarak ve vücuda narkoz verilerek büyük bir tehlike ile karşı karşıya gelmek demektir.
Son olarak üçüncü husus ise estetik amaçla başvurulan ameliyatların çok pahalı operasyonlar olması nedeniyle ciddi bir israfa neden olmasıdır. Hem de yapılan bu büyük israf hakikat ve öz için değil dış görünüşü değiştirmek suretiyle gerçekleştirilmektedir ve israf dinimizce haram kabul edilmektedir. Günümüzde pek çok birey müzin hastalıkları için para sıkıntısı nedeniyle ameliyat olma şansı yakalayamazken, sırf güzellik uğruna bir estetik operasyona milyonlarca para harcanabilmektedir.
Tüm bunların yanı sıra ortada meşru ve mâkul bir mazeret söz konusu ise mesele farklı bir boyut alır. Örneğin doğumsal bir anomali olarak bilinen ve “tavşan dudak” olarak adlandırılan ya da vücudunda buna benzer bir bedenî kusur söz konusu olanlar İslam dininde yukarıda bahsettiğimiz durumlardan ayrı tutulmuştur. Yine aynı şekilde trafik kazası, yangın gibi bir kaza sonucu vücudunda sonradan bir kusur oluşanlar da istisna grubuna girmektedirler.
Kısacası belirttiğimiz gibi şekillerde kusura sahip olan bireyler, aşağılık duygusuna kapılma gibi büyük psikolojim sıkıntılara kapılıyor iseler ve bu durumları kendilerini hakir ve çirkin bir görünüme sokuyorsa bu görünümlerin giderilmesi bir anlamda tedavi mahiyetinde kabul edilmektedir. Dolayısıyla böyle bir ameliyatta dinen bir sakınca söz konusu değildir.