Aşılar Ne İşe Yarar? Aşının Önemi
Virüs ve bakterilerin neden olduğu kimi zaman ölümcül olan kimi zaman ağır hasar bırakan hastalıklardan korunmanın ilk ve en önemli yolu hiç şüphesiz aşılardır. Özellikle bebeklik dönemlerinde yapılması gereken aşılar bireyin yaşamı boyunca çok sayıda bulaşıcı hastalıkları önleyici niteliktedir.
Günümüzden uzun zamanlar önce keşfedilen ve ikamesi henüz keşfedilmemiş, biyolojik zırh görevi gören aşılar insanoğlu için toplumsal bir zorunluluktur. Öyle ki eğer bir dağda veyahut bir mağarada yaşamıyorsak, yaşam alanını paylaştığımız diğer insanların sağlıkları da bizim sağlığımıza bağlıdır. Bu nedenle aşılar insani bir sorumluluk olmalı, bedenimizi virüslerden koruyacak silahlar olarak görülmelidir.
Aşılar Gerekli Midir?
Geçmişte de günümüzde de aşı karşıtı yapılan karalayıcı kampanyalar, bilimsellikten uzak argümanlar barındırmaktadır. Kızamık, kabakulak, hepatit B, boğmaca, difteri, suçiçeği gibi bulaşıcı hastalıklardan korunmanın ilk ve en önemli yolu olan aşılar, her yenidoğana yaptırılması gereken aşılardır.
Aksi durumda tıp literatüründe de görüleceği üzere aşıları yaptırılmayan bebekler hastalıklar sebebiyle bedensel engellere maruz kalabilmektedirler. Vücudumuzun barındırdığı ve toplumsal yaşamın sonucu olarak çeşitlilik oluşturan, daha sonra evrimleşerek farklı formlar kazanan bakteriler, virüsler için biyolojik zırh da diyebileceğimiz aşılar bilim dünyasınca asla yadsınamaz.
Aşı Sorumluluktur
Bilinçli her ebeveynin üzerine düşeni yapması, yenidoğan çocuğa doktorlar tarafından gerekli görülen aşılarını yaptırması şarttır. Periyodik olarak çıkarılan aşı takvimlerinin bebeklerin direnç kazanması için ve aynı zamanda sağlıklı, sorunsuz bir toplum adına atılan önemli bir işlevi vardır. Çoğumuzun bulaşıcı hastalıklara kapılmadan sorunsuz şekilde hayatını sürdürüyor olmasını modern tıpa ve bu aşılara borçluyuz.
Günümüzden 50 yıl öncesinde can alan hastalıkların ismini şimdilerde duymuyor olmamız burun kıvrılan aşılar sayesindedir. Modern tıpa karşı modern spekülasyon olan aşı karşıtlığına kulak asmamalı, geleceğimiz olan çocukları ilkel hastalıkların pençesine bırakmamalıyız.
Nitekim medeniyetin içinde, 21. yüzyılda aşı karşıtlığı yaparak, eski çağlardan kalma hastalıkların çözümünü reddederek, bireyin ve aynı zamanda toplumun hayatını riske atmaktan başka hiçbir kazanım elde etmiş olmalıyız.
